Emekliler Ankara’da Harekete Geçti Kızılay: “Cumhurbaşkanımız gençlere eski Türkiye’yi anlatma görevini bize verdi.

türkiye Emekliler Derneği (TÜED), Ankara Kızılay’da maaşlarına önemli oranda zam yapılmasını talep etti. Yapılan açıklamada; “Cumhurbaşkanımız bize anlattı, eski türkiye Gençlere anlatmak misyonunu verdi. Ekmeği iki liraya ucuza almak için Halk Ekmek kuyruğundayız. Köşelere ayakkabı parlatıyoruz, simit satıyoruz. TÜİK’in ayakları altındayız, dudakları arasındayız. Bizi bulun, uzun sohbet edin. Eskimiş türkiye‘Bizi de dinleyin’ denildi.

türkiye Emekliler Derneği üyesi emekliler, ek zam taleplerini dile getirmek için Kızılay’da İzmir Caddesi’nde bir araya geldi. Türkiye Emekliler Derneği Başkanı Mamak Şube Başkanı Murat Tokgöz, şu açıklamayı yaptı.

“EMEKLİLER 7 bin 500 lirayla yarı aç yarı tok olarak HAYAT BEKLİYOR”

“2023 yılının başından bu yana asgari ücrete yüzde 105 zam yapılırken, kamu görevlilerine 8 bin 77 lira zamla birlikte 8 bin 77 lira zam yapılırken, emeklilere bu kısmın yaklaşık üst yarısı zam yapıldı. Tabi biz bu kısımları yapılandıran demiyoruz.Arkadaşlarımız da hak ettikleri fiyatları veriyorlar.Ama emekliler de aynı alışverişi taban ücretlilerle, kamu görevlileriyle, marketlerde yapıyor ve sağlık sorunları nedeniyle emekliler mağdur oluyor. kamu görevlileri ve taban ücretlilerden daha fazla sağlık gideri cezasına çarptırıldı.

En düşük emekli maaşına 2023 Temmuz ayı itibari ile 7 bin 500 lira zam yapılmış gibi görünse de 6 bin liranın altındaki emekli maaşlarına bir kuruş zam yapılmadı sıfır zam yapıldı. 2023 Temmuz ayı itibariyle açlık sınırının 12 bin lira, yoksulluğun son sınırının 38 bin lira olduğunu düşündüğünüzde ilkokul çocukları bile 7 bin 500 lira maaşla geçinmenin mümkün olmadığını biliyor. Emekliler 7 bin 500 lira ile yarı aç yarı tok yaşam mücadelesi veriyor. 1999 öncesi en düşük emekli maaşı oranları yüzde 70 civarındayken, 4447 sayılı Kanun ile emekli maaşlarının oranları bugün itibariyle yüzde 35’e düşmüş ve emekliler taban fiyatın altında bir yaşam emeğine mahkûm edilmiştir. 7 bin 500 lira alan emekliler 1999’dan önce emekli olsaydı bugün itibariyle 15 bin liradan fazla emekli maaşı almaları gerekirdi yani en düşük emekli maaşına sahip olanlar.

“Bahçeli Hanım bir anda sustu ve emeklilerin umutlarını yıktı”

TÜED olarak Temmuz ayı başında Meclis’te emekli zamları görüşülürken tüm üyelerimize bir davet yaptık. İlinizde milletvekillerine, siyasi parti temsilcilerine, bakanlara, kimlere ulaşıyorsanız ’emeklilerin durumunu anlatın’ dedik. Meclisi bir milyon üyeyle fiilen ablukaya aldık. Bu çaba sonuç vermiş olmalı ki Bahçeli Bey memurlara yapılan zamların emeklilere de yansıtılması gerektiğini açıkladı. Bu açıklamayla hepimiz umutlandık. Ancak nedense Sayın Bahçeli bir anda sustu ve emeklilerin umutlarını yıktı. Emekliler olarak Sayın Bahçeli’den en azından bir açıklama bekliyoruz.

Memurlar için toplu sözleşme masası toplanmadan ve sosyal taraflar masaya çağrılmadan önce 8 bin 77 lira zam öngörülmüş, toplu sözleşme tablosu hiçe sayılmıştı. Bire bir kanunun devamında kamu görevlilerine yapılacak herhangi bir güzelleştirmenin bu kişilerin emekliliklerine de yansıması gerekmektedir. Toplu sözleşme dışında yapılan güzelleştirme toplu sözleşme dışında yapıldığı için kamu emeklileri bu güzelleştirmeden yararlanamaz.

“BÜYÜK BÜTÇELİ OLURSA BİRKAÇ KURUMDAN HAKKI BARIŞ BALI BALANANLAR, ÖMÜR BOYU BELEDİYE MAAŞI ALANLAR, HALKIN TÜM FIRSATLARINI HAYAT İÇİN KULLANANLAR”

Emekli olana kadar hayatımızın en az 25 yılını sosyal güvenlik sistemine prim ödeyerek geçirdik. Şimdi maaşımızı cebimize koymadan, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamadan, bu devletin belirlediği SGK’ya, bu devletin belirlediği oranda prim ödedik. Onların koyduğu kurallara göre emekli olduk. Şimdi bir hükümet yetkilisi çıkıp emeklilerin bütçeye yük olduğundan bahsediyor. Siz emekli olana kadar tüm primlerinizi belirlediğiniz oranda ödedik. Bütçeye yük olan varsa emekli değil, emekliler primlerini peşin ödemiş.

Bütçeye yük olan birileri varsa birkaç kurumdan fahri ücret alan, ömür boyu milletvekilliği maaşı alan, ömür boyu halkın bütün imkanlarını kullananlardır.

“PONUS ÖDEMELERİMİZDEN NEDEN SOSYAL YARDIMA İHTİYACIMIZ OLDU?”

7 bin 500 lira emekli maaşı alıp karı koca yalnız yaşayan emekliler bile sosyal yardıma muhtaç hale geldi. Emekli olana kadar 25 yıl prim ödedik, en azını ödedik. 30 yıl, 40 yıl, 50 yıl prim ödedik. Prim ödememize rağmen neden sosyal yardıma muhtaç durumdayız? Buradan tüm emekli kardeşlerime sesleniyorum. Sosyal yardıma başvurmaktan çekinmeyin. Tesettürlü hissetmesi gereken birileri varsa o da bizi sosyal yardıma muhtaç edenlerdir. Bizi 11 bin 402 lira olan asgari fiyatın üçte biri bile görenler utansın.

Bugün iktidar sahiplerine seslenmek istiyorum. Annen aç yatıyor, anneni sosyal yardıma muhtaç etmekten utanmıyor musun? Senin de uykun yok mu sabaha kadar nasıl uyuyabilirsin?

“CUMHURBAŞKANIMIZIN GÖREVİ ESKİ TÜRKİYE GENÇLERİNE ANLATMAKTIR. BİZLER BU GÖREVİN TAKİP ETMEKTEN ONURLUYUZ”

Bugün 12 Ağustos Birleşmiş Milletler Dünya Gençlik Günü. Hepinizin Dünya Gençlik Günü kutlu olsun. Başkanımız bize çok önemli bir görev verdi. Cumhurbaşkanımız bize eski Türkiye’yi gençlere anlatma misyonunu verdi. Bu görevi yapmaktan onur duyuyoruz.

Sevgili gençler, 100 yıllık tarihimizde kahramanlıklar, sevinçler, gözyaşı ve zorluklar var. Size her şeyi anlatmak istiyoruz, lütfen bizi bulun.

Bizi nerede bulacağınızı söylemek istiyorum. Sabah namazından sonra ana gıda kalemimiz olan ekmeği 2 liraya almak için Halk Ekmek kuyruğundayız. Biraz para biriktirirsek 250 gramlık kıymamızı biraz daha ucuza almak için Et ve Süt Kurumu önünde kuyruğa gireriz. Mesai saatlerinde devletin dediği gibi bal gibi maaşlarımızı, çifte ilmek maaşlarımızı kazanmak için şantiyelerde bulunuyoruz. Köşelere ayakkabı parlatıyoruz, simit satıyoruz. Sevgili gençler, hava kararmaya yakın mahalle pazarlarında sebze topluyoruz. Akşamları sokak hayvanlarının bile yaşadığı varoşlardaki gecekondu mahallelerinde yaşamımıza devam ediyoruz. Son olarak sevgili gençler enflasyon oranlarının açıklandığı dönemlerde TÜİK’in ayakları altındayız, dudakları arasındayız. Lütfen bizi bulun ve bizimle uzun bir sohbet edin. Eski Türkiye’yi bizden dinleyin.”