Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, Almanya’nın Duisburg kentinde gerçekleştirilen Avrupa Seçime Hazırlık Avrupa Atak Toplantısında partililer ile bir ortaya geldi. İktidarın dış siyasetini eleştiren Karamollaoğlu, ittifaklara dair de açıklamalarda bulundu.
Karamollaoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
ERBAKAN HERKESLE ANLAŞIRDI: Farklı niyetleri bir kenara itelediğimiz vakit ortada kalan sizin temel inancınızdır. Biz hakkı üstün tutan tek partiyiz. Biz bu davadan vazgeçmeyiz. Prensiplerimizi terk etmeyiz. Biz zorba değiliz. Diğerleri ile bir ortaya geldiğimizde kısır menfaat kavgalarına girmeyiz. Erbakan hocamız bunun için herkesle bir ortaya gelebildi. Kimlerle bir ortaya gelemedi dikta heveslileri ile Amerikan sevdasına kapılanlar ile diğerlerine uşak olmayı vatandaşlarına hizmetkar olmaya tercih edenler ile biz bunlarla hiçbir ortaya gelmedik, gelmeyiz. Onun için biz her ne yaptıysak bundan sonra da yapmaya kararlıyız. Onun için yorgunluğu, küskünlüğü, ayrılığı ve gayrılığı lügatlerimizden çıkarma vaktidir. Vakit, daha fazla kardeşlik, daha fazla birlik ve beraberlik ve de daha fazla çalışma vaktidir.
ADİL PAYLAŞIM: 1969 yılında Erbakan hocamız evvel ahlak ve maneviyat diyerek yola çıktı, biz de bugün bu maksatla çalışmaya devam ediyoruz. Lakin biz maddiyatta da ülkemizi doruğa çıkartmaya, siyasetler üretmeye ve yatırımlar yapmaya mecburuz. Biz ülke kalkınsın dediğimizde yalnızca 3-5 müteahhit zenginleşsin diye düşünmüyoruz. Biz ülkede yaşayan bütün kardeşlerimizin ulusal gelirden adil bir paylaşım almasını istiyoruz. Kimse bizim niyetlerimizi lisana getiremez, geçmişte Erbakan hocanın koalisyonlarla yaptıklarını yapamaz. 1974’te merhum Ecevit ile yapılan koalisyonda Kıbrıs zaferi kazanıldı. Sonra 1975’den itibaren de Demirel ile koalisyonlar kuruldu 270 fabrikanın temeli o vakit atıldı 70’i bitirildi faaliyete geçti lakin biz iktidardan indirildik. Sonra belediyelerde iktidara geldik 89’da 5 belediye 94’te 29 belediye kazanıldı Ankara ve İstanbul dahil. Destanlar yazdık. Belediyeciliğin gerçek hüviyeti ondan sonra anlaşıldı.
İSLAM’I BİR DEFA AĞZINA ALMIYOR: Ufukları dardır anlayamazlar, anlamamaktan öteye diğerlerinin menfaatini düşünmek için D-8’leri ağızlarına bile almazlar. Cumhurbaşkanının ağzından bir sefer ismini duydum. Bu mantıkla siz dış siyasette ülke menfaatlerini, insan haklarını, adaleti, barışı, kalkınmayı nasıl sağlayacaksınız. D-8’lerin ismini ağzınıza almaya korkuyorsunuz. Dış siyasette dikkat edin nasıl koştuğunu bilmiyor lakin dünyayı dolaşıyor. İslam’ı bir kez ağzına almıyor. İslam birliğinin ismini ağzına bir sefer almıyor neden BOP Eş Lideri da ondan. Gerçi bir orta Eş Başkanlık ve BOP nedir diye farkına vardı nereden çıkardınız dedi ve kendi söyledikleri gündeme gelince bir daha lisanına dolamadı.
İLK İŞİ IRAK’A MÜDAHALE DESTEĞİ OLDU: Tayyip bey Erbakan hocayı terk etmeye karar verdiğinde siyasi yasaklı, bu yasağın affedilip affedilmeyeceği de belli değil ama bugün başkalarını itham ediyor henüz bizi itham etmedi, gittiniz Amerika ile İngiltere ile anlaştınız, ‘bu masanın gerisinde bana karşı bir komplo kuruyorsunuz’ diyor bugün fakat o gün Beyaz Saray’da poz verdi. Akabinde ise Siyonizm ödül verdi ve o denli döndü. Nasıl unutuyor bunu. Birinci yaptığı iş ise Irak müdahalesine dayanak vermek oldu. Amerikalıları da ikna edememişti devrin iktidarı sonra ise Saddam’ın elinde kitle imha silahları var denildi. Amerikan meclisi bu palavra sav üzerine müdahaleye müsaade verdi. Sonra ise 1.5 milyon Müslüman katledildi. Bayanlara tecavüz edildi. Alçakça çocuklara bile zulmettiler. Sonra da özür dilediler, bizimkiler ise dilemedi. Akabinde ise Suriye’ye müdahale edildi. Bütün İslam alemi ile bağlarımız koptu. Bugün güya tekrar bağlar kuruluyor. Lakin akabinde İsrail ile olağanlaşma adımlarına girildi. Bu türlü bir mantıkla siz ülkeyi ayağa kaldırabilir, Ortadoğu’da barışı sağlayabilir misiniz?
ANLAMAKTAN ACİZLER: Cumhur İttifakı mensuplarının prensipleri var, karşındaki muhaliflere her türlü kelamları söylersiniz, hakareti edersiniz, hatta küfredersiniz. Benim ise inancımdan aldığım bir ders vardır, makus kelam çıktığı ağzın insanını temsil eder. Sen şayet hakaret ediyorsan bil ki sen o hakareti temsil ediyorsun, o hakaret sana layık. Fakat bu dediğimizi bile anlamaktan acizler. Onun için bizde ahlaki ve manevi bedeller, garibanın kederi ile dertlenmek, aç insanı doyurmaktır. Bugün ki üzere değil, 500 Lira vereceksin, bin 500 TL toplumsal yardım yapacaksın ağzından farklı bir laf çıkınca bunu keserim deyip tehdit edeceksin sonra da diyeceksin ki Türkiye’de aç insan kalmadı. Toplumsal yardım alan insan sayısı 11 milyonu geçti ancak bunların hepsi kaygılı iş aramaya çıktığı vakit takviyeler kesiliyor. O vakitte diyorlar ki işsizlik bitti. Nereden çıkarıyorsunuz? Yani bu türlü affedersiniz üç kağıtçılıkla ülkeyi yönetmeye çalışırsanız siz hiçbir biçimde yönetemezsiniz.
BÜTÜN DÜNYA GÖRECEK: Biz Saadet Partisi olarak ülkemizin bütün gereksinimlerini ülkemize yapılacak yatırımla karşılanması bizim temel maksadımız. Her şeyimiz uçağımızda, motorumuzda, gıdamızda, ilacımızda, hastanelerdeki tıbbi cihazımızda hangi bahse girerseniz girin bütün gereksinimlerimizi bizim her alanda kendi gereksinimlerimizi karşılayacağı yatırımlara girmektir. İşlenmemiş bir maden bırakmayacağız. Hiçbir aygıtı dışardan ithal etmeyeceğiz, ilaçlarımızı kendimiz üreteceğiz. Biz bunu söylediğimiz vakit ‘amma da havalı gidiyorsunuz’ diyor, niçin gerçekleştireceklerimizi onlar hayal bile edemez. Onun için Allah nasip ederse Saadet iktidarına erişince Türkiye’nin kuralları kısa müddette değişecek. 2-3 ayda demiyorum, 3-5 sene içerisinde Türkiye’nin ne kadar büyük bir potansiyeli olduğunu hem biz hem de bütün dünya görecek.
BUNLAR İDRAK EDEMEZ: İşsizlik önemli yatırımlar ile çözülür. İşsizliği çözdüğünüz vakit bizim anlayışımız ile Türkiye’de ki bütün beşerler güçlü olur. Zira bizim gayemiz taban fiyatın hiçbir vakit açlık hududunda olmamasıdır. En azından yoksulluk hududu. Bu ne demek bugün ki kaidelerle minimum fiyatın 3 ile 4 misli artması demek. Biz bunu dediğimiz vakit yine bunlar idrak etmez. Neden bu türlü abartıyor, abartmıyorum gerçeği söylüyorum. Almanya’da bu böylemi. Almanya’da çalışan bir emekçi açlık hududunda mı yoksa kendi muhtaçlıklarını karşılayacak bir fiyat alıyor mu? Almanya’da bu oluyor da Türkiye’de bu neden olmasın? Yalnızca Almanya değil Avrupa’nın bütün ülkeleri bu türlü. Neden bu türlü zira düşünmüyorlar. Kendi menfaatlerinden öteki, iktidarda kalma dilekleri, prestijlerini korumak dışında diğer gayeleri yok. Siz bu mantıkla Türkiye’yi yönetemezsiniz.
TOGG TEZİ: Sayın Cumhurbaşkanı dedi ki TOGG diye bir otomobil üreteceğiz, elektrikli olacak, 2 sene sonra faaliyete geçecek, birinci 100 arabanın siparişini ben verdim diğer kimse de sipariş vermeyecek. Sayın Cumhurbaşkanım niçin? Senin ne özelliğin varda birinci 100 arabası sen alacaksın? Öbürleri da sıraya girip almak istiyor. Bu gerçekleşmeyecek bir senede de, kimse yarın bağırmasın diye bunu söylüyor. Kendisi de ne yapacak geciktiyse de biz yönetim ederiz diyor. Samimi değiller, gerçekleştiremezler.
HACETTEPE’DE ÜRETİLMİŞTİ: Bundan 7 sene evvel Hacettepe üniversitesindeki 3 mühendisin bir ortaya gelerek bir elektrikli otomobilin dizaynını yaptıklarını ve üretime geçirdiklerini, fabrika kuramadılar fakat prototipini yaptıklarını biliyordum. Bundan ötürü da sayın Cumhurbaşkanına seslenmiştim ya siz bu türlü bir arabayı imal etmek istiyorsunuz da bu arabayı 7 sene evvel prototipini üreten mühendislere bir teşekkür ettiniz mi? Ne teşekkür etmesi ya adamların bu projeyi engellemeye yönelik adım attılar. Bu projeyi daha fazla yürütmeyeceksiniz dedirttiler üniversitenin rektörüne. Adam tasarrufa gidiyor onun için bu hususta para harcatmam diyor. Nereye harcayacaksın bu parayı? Allah’tan korkun ya.
PARAYLA DENEYİM ALIRSINIZ: Yalnızca bir motor eksikliğinden ötürü biz tankı ithal edememiştik, bu kadar müddet içerisinde 7-8 tane uçağın prototipini yaptık biz Eskişehir’de bir tankın motorunu neden gerçekleştiremediniz. Bu Türkiye için iktidar için utanç sıkıntısıdır. Bu halde bu ülkeyi kalkındıramazsınız, bunun için Saadet Partisi’ne gereksinim var. Hem yürek hem bilgi hem de deneyim olacak bu bizde var. Biz yalnızca kendimiz, bizimle birlikte çalışan beşerler için değil Türkiye’nin bütün potansiyelini ayağa kaldıracak anlayışa sahibiz. Bunu biz yaparız siz yapamazsınız. Amerika’dan, Yunanistan’dan bilmem İtalya’dan, İspanya’dan deneyimlerini para ile alırsınız lakin siz bu ülkenin içerisinde fikir üreten insanlara değer vermezsiniz” sözlerini kullandı.
HASTALANMAMAN MÜMKÜN DEĞİL: Şahsiyetli bir dış siyaset uygulamayı şiar edindik. Ne demek şahsiyetli dış siyaset; emperyalistlerin, sömürgecilerin tesiri altında kalmadan, bu zalimlerin tesiri altında kalmadan bir dış siyaset oluşturma. Bizim kimse ile kavgamız yok. Ne Almanya ile ne İngiltere ile ne kamil manada Amerika ile, bu zihniyetlerdeki sapıklığa karşıyız biz. Bizim Avrupa ile hak ve adalet ekseninde irtibatımızı güçlendirmeyi emin olun dilek ederiz. Ancak hak ve adalet ekseninde. Biz köle olamayız. Kimsenin köle olmasını da istemeyiz. Onun için bizim ülkülerimiz yalnızca bizim için değil Avrupa’da yaşayanlar içinde ülkü olarak benimsenmelidir. Ulusal Görüş dediğiniz kolay bir görüş değil. Ulusal Görüş gömleğini çıkardığın vakit hastalanmaman mümkün değil. Siyonist gömleği seni korumaz bunu yeterli bil.
(HABER MERKEZİ)
